Klasik Gitar Tekniğinin Tarihsel Gelişimi

Yapılan birçok araştırmada, günümüz klasik gitarın bilinen en eski atasının Rönesans gitarı olduğu bilinmektedir. Rönesans gitarının ardından Barok gitar, Romantik gitar ve Torres gitarı bu günkü klasik gitara uzanan evrim sürecinde yer alan diğer çalgılar olarak karşımıza çıkar. Boyut, biçim ve tel sayısı bakımından farklı özellikler gösteren tüm bu çalgılarda sağ el tekniği daima bir gelişim içinde olmuştur.


Rönesans Gitarı

Rönesans gitarı Avrupa müziğinde yaklaşık 15. ve 16. Yüzyıllarda kullanılan, ancak daha öncesine dair kesin bilgiler bulunmayan dört çift telli bir çalgıdır. Çalgıya Rönesans gitarı ismi 20. Yüzyılda verilmiştir. Boyutu günümüz klasik gitarının üçte biri kadar olan Rönesans gitarında sağ el tekniği, dönemin lavta tekniğiyle büyük benzerlikler gösterir. Buna göre çalgının sağ el tutuş pozisyonunda serçe parmak gitarın ön yüzeyine yaslanır, diğer parmaklar ise tellere paralel bir konumda tutulurdu. Rönesans gitarının çalımında başparmak, işaret ve orta parmak kullanılır, yüzük parmağına görev verilmezdi. Başparmağın diğer parmaklardan daha içeride tutulduğu bu tutuş pozisyonunda işaret ve orta parmaklar telleri avuç içine doğru çekerken, başparmak tele aşağı doğru vururdu. Rönesans gitarının çalımında tırnak kullanılmaz, teller parmak uçlarının etli kısmıyla çekilirdi. Bu çalım tekniği günümüzde tirando adıyla bilinmektedir. Bu yıllarda, “parmakların bir üst tele yaslanarak çalınması” anlamına gelen apoyando tekniği henüz ortaya çıkmamıştı. Rönesans gitarının çalımında tırnak kullanılmaz, teller parmak uçlarının etli kısmıyla çekilirdi. Rönesans gitarı 1600’lerin başlarından itibaren yerini Barok gitara bırakarak müzik dünyasından silinmiştir.


Barok Gitar

Barok gitar yaklaşık 1600-1800 yılları arasında kullanılmış beş çift telli bir çalgıdır. Çalgıya barok gitar ismi 20. Yüzyılda verilmiştir. Rönesans gitarından yaklaşık iki kat daha büyük bir çalgı olan Barok gitarda sağ el tutuş pozisyonu, Rönesans gitarında uygulanan pozisyonla aynıydı. Ancak Barok gitarda bu tutuş biraz daha çeşitlenmişti. Barok gitaristler Rönesans gitaristlerinden farklı olarak sağ el tutuş pozisyonunda iki farklı yöntem kullanıyorlardı. Bunlar, başparmağın diğer parmaklardan daha içeride ve başparmağın diğer parmaklardan daha dışarıda olduğu tutuş pozisyonlarıdır. Her iki pozisyonda da tıpkı Rönesans gitarında olduğu gibi serçe parmak çalgının gövdesine -ses tahtasına- yerleştirilerek destek alınır, böylece daha dengeli ve sağlam bir tutuş sağlanmış olurdu Barok gitarda da tıpkı Rönesans gitarında olduğu gibi yüzük parmak kullanılmaz, çalım esnasında başparmak, işaret ve orta parmak görevlendirilirdi. Apoyando tekniği bu dönemde de yoktu sağ el parmaklarında tırnak kullanılmaz, teller parmak uçlarının etli kısımlarıyla çekilirdi.


Romantik Gitar

Romantik gitar yaklaşık olarak 1780’lerin ortalarında, İtalya ya da Fransa’da ortaya çıktığı tahmin edilen, altı tek telli bir gitardır. Romantik gitar sağ el tekniğinde Rönesans’tan beri uygulanan gelenek yine devam ediyordu. Buna göre sağ el serçe parmağı gitarın ön tablasına yaslanıyor, çalımda başparmak, işaret ve orta parmak kullanılıyordu. Bu teknikte önceki yüzyıllarda olduğu gibi yüzük parmağı yine yer almıyordu. Bu dönemde Aguado ve F. Sor sağ el tekniğinde değişiklikler yapmayı istemişlerdir. Aguado'nun tekniği kabul görmemiştir. Fakat sor un tekniği bu günkü gitar tekniğinin temellerini atmıştır diyebiliriz. Sor dönemin genel anlayışına uygun bir biçimde üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı tellerde başparmak, birinci ve ikinci tellerde ise işaret ve orta parmakları kullanmayı tercih ettiğini, sağ elin pozisyonunu sabit kılmak ve mümkün olduğunca az hareket ettirmek içinse, işaret ve orta parmakları ikinci telden daha yukarı çıkarmadığını yazmıştır. Aksanlı (vurgulu) notaların başparmak ile çalınmasını önermiş, hatta bu parmağı birinci telde bile kullanmaktan çekinmemek gerektiğini belirtmiştir. Romantik gitar sağ el tekniğinde tırnak kullanımı ise 19. yüzyıl gitaristleri arasında da oldukça tartışma yaratan bir konuydu. Dönemin tipik gitar tekniğinde teller parmak ucuyla çekilir, tırnak kullanılmazdı. Tırnağı genellikle İspanyol gitaristler tercih eder, İtalyan ve Fransız gitaristler buna karşı çıkardı.


Torres Gitarı

Torres gitarı yaklaşık 1860’lı yıllarda İspanya’da ortaya çıkan altı tek telli bir gitardır. Romantik gitardan geliştirilerek üretilen çalgı boyut, biçim ve akustik özellikleri bakımından o dönemde gelinen en üst noktayı temsil ediyordu. Müzik dünyasında büyük bir kabul görerek kısa sürede yaygınlaşan Torres gitarı Romantik gitardan daha büyük boyutlarda ve eşikleri daha yüksek olduğundan, bu çalgıda serçe parmağı gitara yaslayarak çalmak mümkün değildi. Bu yüzden Torres gitarında yeni bir oturuş ve tutuş pozisyonu ortaya çıkmıştır. Bu pozisyonla birlikte Rönesans döneminden beri süregelen sağ el tekniği ortadan kalkmış, bunun yerini parmakların daha da özgürleştiği yeni bir teknik almıştır. Gelişen bu teknik 20. Yüzyılda da uzun bir süre kullanılmıştır. Torres gitarında oturuş ve tutuş pozisyonunun ilkelerini belirleyen ve bunu belli kurallara bağlayan isim ise İspanyol gitarist ve besteci F. Tarrega olmuştur. Tarrega ya göre gitarist öncelikle vücudunun dengede kalabildiği, sağlam bir tabureye oturmalıdır. Omuzların doğal durumunda kaldığı bu pozisyonda, sol bacak üzerine yerleştirilen gitarın sırtı (arkası) göğsümüze yaslanmalıdır. Ardından gitarist bir miktar öne eğilmeli ve bir ayaklıkla yükseltilen sol bacak, vücutla dar bir açı yapacak konuma getirilmelidir. Tarrega’ya göre gitarı sol bacağımıza, göğsümüze ve sağ bacağımıza yasladığımız noktaların oluşturduğu üçgen, tutuş pozisyonunun temelini teşkil ediyordu. Torres gitarında sağ el tutuş pozisyonu da bu oturuş pozisyonuna göre biçimlenmişti. Tarrega sağ el tekniğinin en ayırt edici özelliği parmakların tellere dik bir açıyla vurulmasıdır. Oysa Romantik gitarda sağ el parmaklarının tellere çapraz bir açıyla vurduğu bir teknik geçerliydi. Torres gitarında sağ el serçe parmağının çalgıya yaslanarak çalınması kuralı değiştiğinden, gitar tarihinde sağ elin özgürleştiği yeni bir dönem başladı. Böylece bundan böyle sağ elde başparmak, işaret ve orta parmağın yanı sıra yüzük parmak da etkin bir biçimde kullanılmaya başlandı ve birçok nüans ve dinamiğin daha etkili bir biçimde uygulanması sağlandı. Torres gitarıyla birlikte sağ el tekniğinde ortaya çıkan bir başka yenilik de apoyando tekniğidir. Tırnak kullanımı konusunda Torres gitarında da, Romantik gitardakinden farklı bir durum söz konusu değildi. Bu gitarda da kimi gitaristlerin tırnak kullandıkları, kimilerinin ise parmak ucuyla üretilen tırnaksız tonu tercih ettikleri görülmektedir.


Klasik Gitar

Torres gitarının yapım ilkeleri esas alınarak üretilen, ancak boyut ve ses yapısı bakımından ondan daha farklı özellikler taşıyan klasik gitarda sağ el tekniği, sürekli bir arayış ve gelişim içinde olmuştur. 20. Yüzyılın ilk yarısında yaygın olan sağ el tutuş pozisyonunda, Tarrega’nın Torres gitarında ortaya koyduğu ilkeler geçerliyken, 1920-30’lardan itibaren Segovia’nın öncülüğünde gelişen yeni bir anlayış kendini göstermiş, 1970’lerden itibaren ise bilimsel bakış açısının daha ön planda olduğu yeni teknikler ortaya çıkmıştır. Segovia’nın ortaya koyduğu sağ el tekniği ise Tarrega tekniğinden daha farklı özellikler taşır. Bu teknikte sağ önkol ve üst kol rahat bir biçimde tutulurken, bilek hafifçe bükülmeli ve parmaklar tellere yaklaşık seksen derecelik bir açı oluşturarak, hafif eğik bir biçimde tutulmalıdır. Sağ ele yukarıdan bakıldığında başparmak ve işaret parmaklarının bir çarpı işareti oluşturduğundan emin olunmalı, çalım esnasında parmaklar bilekten hareket ettirilmelidir. Tellere parmakların sol kenarlarıyla vurulduğu bu teknikte, çalım esnasında kolun duruşu hiçbir zaman bozulmamalıdır. Segovia tekniğinde de tıpkı Tarrega tekniğinde olduğu gibi apoyando vuruş büyük bir önem taşır. Segovia’ya göre apoyando vuruş zengin bir renk imkanı sağlamaktadır ve bu yüzden mutlaka kullanılmalıdır. Tırnak kullanımını reddeden Pujol’un aksine tırnakla çalımın bir zorunluluk olduğunu belirten Segovia, doğru ses üretme tekniğinin ancak parmak ucu-tırnak bileşimiyle olabileceğini vurgulamıştır. Ona göre önce parmağın uç kısmı tele dokunmalı, ardından tırnak tele dokunarak teli çekmelidir.

Rönesans gitarından günümüz klasik gitarına uzanan evrim sürecinde sağ el tekniği birçok değişim ve dönüşüm geçirmiştir. Yapılan araştırmada bu değişim ve dönüşümün çalgıların fiziksel özelliklerinin yanı sıra, genel müzik akımlarında ortaya çıkan değişimlerden de kaynaklandığı görülmüştür. Kimi teknikler zaman içinde yok olurken, kimileri de yüzyıllar boyunca korunarak günümüze değin ulaşmıştır.


Cahit Baltacı
Rekor Sanat - Gitar Öğretmeni