Operet Nedir?

Farklı türlere göre farklı tanımlara sahip olan operet 4 farklı başlık için tanımlanmaktadır.

1. Tiyatro Terimi Olarak Operet

- Eğlenceli ve hafif konular üzerine yazılıp bestelenmiş tiyatro eseridir.

- Konuşmalı ve şarkılı bölümleri birbirini izleyen, kimi zaman parodi ya da yerginin de yer aldığı hafif, eğlendirici oyun.

2. Müzik-Dans Terimi Olarak Operet

- İçinde karşılıklı konuşmaların, şarkı ve dansların yer aldığı, hafif opera.

3. Edebiyat Terimi Olarak Operet

- Seyirciyi eğlendirmek için gösterilen, konusunu daha çok gülünç olaylardan alan müzikli oyun.

4. Dil ve Anlatım Terimi Olarak Operet

- Yergi içerikli, konuşmalı ve şarkılı bölümleri birbirini izleyen hafif, eğlenceli oyun.

Tüm bu tanımlar incelendiğinde ulaşılabilecek ortak bir paydada kısaca şu şekilde tanımlanabilir:

Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar da bulunan sahne yapıtına operet adı verilir. Anlamca küçük opera olarak da adlandırılabilir.

Genellikle opera ile aynı olduğu düşünülür ya da opera sanatçılarına verilen isim olarak da tanımlandığı rastlanılmış hatalardandır.

Sergileniş biçimi yönünden opera ile ayrılması güçtür. Opera ile opereti ayıran en belirgin özelliklerden biri, operanın tüm repliklerinin şarkı şeklinde söylenmesi iken operette repliklerin bazıları tiyatrodaki gibi sadece konuşarak, müziksiz de icra edilebilir.

Operet romantizmin ağır opera anlayışına tepki olarak doğmuştur. Bu sebeple operetler için seçilen konular daha hafif ve sadedir. Halka inişi bir nevi toplumsal konuları da ele alması ile gerçeklenmiştir denilebilir. Örneğin; komik ve toplumsal yahut siyasi yergi öğeleri içerebilir.

Operetin habercisi, Almanların ‘’Singspiel’’ denilen şarkılı oyunlarıdır. W.A. Mozart’ın Sihirli Flüt ve Saraydan Kız Kaçırma gibi operaları ile sanat müziği katına yükselen ‘’Singspiel’’ ler, Offenbach, J. Strauss, F. Lehar gibi eğlence müziği bestecilerinin operetleri ile halk müziği katına inmişlerdir.

Günümüzde operetin en yaygın ve ünlü biçimi Amerikan müzikal komedileri ya da müzikalleridir. Türkiye’de Cemal Sahir, Batı operetlerinin uyarlamalarıyla, Muhlis Sabahattin Ezgi ve Cemal Reşit Rey bu alandaki eserleriyle ön plana çıkmışlardır.

Son olarak sadece Batı operetlerinin uyarlaması ile kalmamış Türk operetleri de sahnelenmiştir.

Osmanlı Devleti’nin ilk opereti Sultan Abdülaziz döneminde 1872 yılında sahneye konulmuştur. Arif’in Hilesi, Köse Kahya ve Leblebici Horhor Ağa bunlara örneklerdir. Özellikle Leblebici Horhor Ağa; Türkçe, Almanca ve Rusça’ya çevrilmiş ve bu ülkelerde büyük ilgi görmüştür.


Zeynep Fuçucuoğlu
Rekor Sanat - Şan Öğretmeni