Engelli Çocuklarda Resim Sanatı Eğitiminin Önemi
Eğitim genel olarak tüm bireylerin çok yönlü gelişimini sağlayan ve yıllar süren bir süreçtir. Kişinin yetenek ve davranışlarının değişmesine ve ilerlemesine yardım ederek içinde yaşadığı toplumda birliktelik bilinci kazanmasına hizmet eder. Özel eğitim “normal eğitim-öğretim düzeni içindeki basamaklardan herhangi birinde eğitilmesi uygun görülmeyen engelli çocuk ya da gençlerin özel ihtiyaçları göz önüne alınarak yapılan eğitimi ifade eder”(Çağlar, 2009:70).
Sanat eğitimi ise genel eğitim sistemi içerisinde yer alan okul içinde ve dışında tüm yaratıcı faaliyetleri kapsayan etkinliklerdir.
Artut’a göre sanat eğitimi; bireyin tüm ruhsal ve bedensel eğitimi bütünlüğü içinde, estetik kaygı, düşünce ve görüşlerinin geliştirilmesi, yetenek ve yaratıcılığının olgunlaştırılması, sanatsal değerlere hoşgörü ile yaklaşma çabasını esas almaktadır (Artut, 2004:91).
Sanat eğitiminin amacı sanatsal olana ulaşmak değildir. Sanatsal olana ulaşmak sanatın amacıdır. Sanat eğitiminin amacı bireye ulaşmaktır. Bu nedenden dolayı sanat eğitimi, bireyin ihtiyacına cevap verecek nitelikte oluşturulmalıdır ve uygulanmalıdır (Salderay, 2001).
Görsel sanat eğitimi, normal gelişen veya zihinsel-bedensel engelli çocuklarda, kendi iç dünyalarını dışa vurmalarına, yapılan grup çalışmalarıyla toplumsallaşmalarına ve motor beceri durumlarının daha sağlıklı gelişmesine yardımcı olacak bir süreçtir. İnsanlık tarihinin her gelişim evresinde resim, insan hayatında önemli bir yere sahip olmuş ve bu önemini sürdürmüştür.
İlk mağara insanının yaşamına baktığımızda; insanoğlu kendini, sözel iletişim kullanmadan önce renkler ve çeşitli simgelerle ifade etmeye çalışmıştır. Özellikle günlük yaşantıları içindeki sosyal becerileri konusunda güçlük çeken engelli çocuklar, iç dünyalarını ifade etmede Resmi bir araç olarak kullanabilmektedirler. Engelli bireylerinde toplumun bir üyesi olarak diğer sağlıklı bireyler gibi eğitime muhtaç oldukları, fırsat verildiğinde kendilerini geliştirerek faydalı olabilecekleri gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Bu çocukların hayata kazandırılması, kendilerini geliştirmeleri ve gerçekleştirmeleri için özür ve özelliklerine uygun ortamlarda eğitim almaları toplum açısından insana değer verildiğinin bir göstergesidir.
Sanatlar eğitimi, sanat bilgisi ve becerisi kazandırmanın yanı sıra, bireyin kendisini ifade etmesine yardım eden, psikolojik açıdan rahatlatıcı ve farklı el becerileri kazandıran bir eğitimdir. Bu eğitim çocuğun kişiliğine zenginlik katarak sosyal ve estetik kazanımlarla davranışlarının gelişimi sağlar.
Engelli çocuk için farklı duygularını ifade edebilmede bu alanın önemi büyüktür. Davranış dilini geliştiren birey kendisini ve dünyayı anlamada daha hoşgörülü, içinde bulunduğu ortama uyum sağlamada daha olumlu, yaşamdan zevk alan, kendine güvenen ve üretici yeteneklere sahip olup yaşamını daha iyi şartlarda sürdürebilmede yardımcı bir etmendir.
Özürlüler İçin Ülke raporunda belirtilen özel eğitim gerektiren bireylerin eğitsel tanılamaları, mesleki eğitim ve eğitsel rehabilitasyonları ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kurumlar şunlardır:
1- Rehberlik ve araştırma merkezleri
2- Okul rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri servisleri
3- Resmi ve özel ilköğretim, ortaöğretim kurumları
4- Yatılı özel eğitim okulları
5- Gündüzlü özel eğitim okulları
6- Meslek okulları ve mesleki eğitim merkezleridir.
“Devlet Planlama Teşkilatı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından ortaklaşa yapılan çalışmaların sonucu olarak, Türkiye’de 2000 yılından itibaren net okullaşma oranları yayınlanmaya başlamıştır” (Çağlar, 2009:252).
Turan Vardar
Rekor Sanat - Resim Öğretmeni